HATAY (ANTAKYA) kırık sonrası rehabilitasyon

   Kırık sonrası engellilik önemli toplum sorunlarından biridir. Özellikle yaşlılarda kırık sonrası gelişen komplikasyonlar önemli morbidite ve mortalite nedenlerindendir. İleri yaşlarda ve menopoz sonrası kadınlarda görülen osteoporoz ve osteoporoz ilişkili kırıklar daha sık karşımıza çıkmaktadır. Rehabilitasyon programlarında, hasta eğitimi, çevresel düzenlemeler, yardımcı cihazlar, adaptif donanımlar ve enerji koruma teknikleri gibi bileşenler yer almalıdır. Hastanın işlevselliğini ve yaşam kalitesini iyileştirmek için rehabilitasyonda multidisipliner yaklaşımlar vurgulanmaktadır

Uzman Ekibimizle , Sağlığınız Hakkında Danışmanlık veya Terapi Almak İçin Hemen İrtibata Geçin , Sizin İçin En uygun terapi sürecini hemen başlatalım. Web sitemiz üzerinden hızlı bir şekilde  randevu oluşturarak bizlere ulaşabilirsiniz. Klinik yol tarifi için tıklayınız.

Kırık Sonrası Fizik Tedavi Neden Önemlidir?

Kemik kırıklarında en sık görülen hata, kemik iyileştiği zaman tamamen olayın bittiği zannedilmektedir. Oysa kırılan kemik dokunun etrafında kemiği yerinde sabit tutan bağlar, yumuşak dokular, kıkırdak dokular ve kaslar da bulunmaktadır. Kemikte kırık olduğu zaman ona yapışan kaslarda sıvı birikimi, yırtık, kopma, dejenerasyon (hasarlanma) oluşabilmektedir. 

Kırık sonrasında alçıya alınan veya ameliyat sonrasında belirli bir süre hareket ettirilmeyen bölgede kaslarda zayıflık baş gösterir. Fizik tedavide kırık iyileşme sürecinde hem bu kaslar güçlendirilir hem de hasarlı olan diğer yumuşak dokuların iyileşmesi için bir takım cihazlar uygulanır.

Hatay (Antakya) Manuel Terapi roser şifa (3)

 Kırık sonrasında fizik tedavide kullanılan rehabilitasyon cihazları, manyetik alan tedavisi, lazer, ultrason, compex elektrik stimülasyonu, flüdo terapi, Tens gibi cihazlardır. Bu cihazlar hem kırık iyileşmesi sürerken, yumuşak doku iyileşme sürecini hızlandırır, hem de kasların bir an evvel güçlenmesine yardımcı olur. Kırık sonrasında uygulanan fizik tedavi de bu gibi elektro terapi cihazlarının yanı sıra fizyoterapistlerin uyguladıkları rehabilitasyon egzersizleri aslında fizik tedavi sürecinin en önemli kısmıdır. Uygulanan bu egzersizler sayesinde hastalarda kas zayıflıkları, ağrı, ödem, kas kısalıkları, ve eklem sertleşmelerinin önüne de geçilmiş olur. Bu tür kalıcı eklem hareket açıklığı sorunlarına yol açılmasını önlemek için yapılacak olan fizik tedavi çok önemlidir. Ayrıca rehabilitasyon süresince ve daha sonrasında, hastalar evde de fizik tedavi hareketlerini yaparak, iyileşme sürecini hızlandırmış ve katkıda bulunmuş olurlar.

Kırık Sonrası Rehabilitasyonuın Amacı nedir?

  Kırık rehabilitasyonunun amacı, etkilenen bölgeyi kırık öncesi fonksiyonel düzeyine getirmektir. Kırık çevresindeki eklemler hareketlerini kaybetmeye, kaslar erimeye eğilimlidir. Rehabilitasyon uygulamalarıyla bunlar tamamen ortadan kaldırılabilir veya azaltılabilir. Rehabilitasyon hastaya göre değişir. Ödemi azaltmak, dolaşımı kolaylaştırmak için kırık bölgesi yükseğe konur. Girdap banyoları, derin ısıtıcılar, elektrik stimülasyonu ve masajdan yararlanılır. Kırık sonu hareketsizlik gerektirmeyen bütün eklemlere egzersiz başlanır. Egzersizler hastanın ihtiyacına göre hareket açıklığı ve kuvvetlendirme şeklinde düzenlenir; fizyoterapist tarafından veya gözetiminde cihazlarla yaptırılır. Bacak kırıklarında kırığın ve yapılan ameliyatın türüne göre yük vermeden, kısmi yük vererek ve tam yük vererek yürüme eğitimi yaptırılır.

ÜST EKSTREMİTE KIRIKLARI

Humerus Kırığı 

Humerus, vücudumuzda dirsek ile omuz eklemi arasında yer alan uzun kemiğin adıdır. Humerusun omuz kısmına yakın bölgesinde meydana gelen kırıklar tüm kırıkların %5’ini oluşturur. Yaşlı popülasyonda osteoporoz, kemik tümörleri ve kemiğin beslenememesi gibi nedenler kırığa zemin hazırlasa da çoğu zaman düşme veya kazalarda humerus kırıklarına neden olabilmektedir. Genç bireylerde ise spor yaralanmaları veya trafik kazaları gibi yüksek şiddetli travmatik durumlar kırığa neden olabilmektedir. Kemik uçlarının birbirinden ayrılmadığı durumlarda cerrahi olmaksızın konservatif olarak tedavi yapılabilmektedir. Kemik bütünlüğünün bozulduğu durumlarda ise cerrahiye başvurulur. Cerrahi düşünülen hastaların yaşı, aktivite düzeyi, kemik kalitesi gibi durumlar göz önüne alınır. Kırığın tipine göre açık veya kapalı olacağına karar verilir. 

Dirsek Kırığı 

Dirsek vücudumuzda 3 kemiğin eklem yaparak oluşturduğu bir yapıdır. Etrafındaki kuvvetli bağlara rağmen üzerindeki cilt dokusunun ince olması nedeniyle birçok yaralanmaya açık durumdadır. Genellikle el ayasının üzerine düşmeyle kırıklar oluşabilir. Elin 4. Ve 5. parmağının hareketini innerve eden ulnar sinir dirsekten geçer ve dirseğin yaralanması sırasında sinirin zarar görmesi elde deformitelere neden olabilir.  Küçük kırıklar cerrahi olmaksızın konservatif olarak tedavi edilebildiği gibi kırık ve çıkıkların bir arada görüldüğü yaralanmalarda cerrahi düşünülür. Dirsek ekleminde hareketler çok çabuk kısıtlandığı için erken cerrahi bu kısıtlanmaları engellemek amacıyla yapılır. Cerrahi sonrası erken rehabilitasyon da bu nedenle çok önemlidir. 

El Bileği Kırıkları 

El bileği iki kemiğin (Radius ve Ulna) ile 8 tane küçük kemiğin birleşmesinden oluşan yapıdır. El üzerine düşme gibi durumlarda yaralanmaya açıktır. El bileğinin kırılması her zaman net olarak anlaşılmayabilir. Şişme ve ödemin arttığı durumlarda bilgisayarlı tomografi gibi yöntemlerle kırık anlaşılabilir. Kemikler yerinden oynamamışsa ve ayrılma yoksa alçı ile tedavi mümkündür. Kemik uçlarının birbirinden ayrıldığı ya da kemiklerin yer değiştirdiği durumlarda cerrahi düşünülür. Kırığın tipine göre ayrıntılı bir muayene ile ameliyatın dıştan mı içten mi müdahale edileceğine hekim karar vermektedir.  

Uzman Ekibimizle , Sağlığınız Hakkında Danışmanlık veya Terapi Almak İçin Hemen İrtibata Geçin , Sizin İçin En uygun terapi sürecini hemen başlatalım. Web sitemiz üzerinden hızlı bir şekilde  randevu oluşturarak bizlere ulaşabilirsiniz. Klinik yol tarifi için tıklayınız.

ROSER ŞİFA
TERAPİ MERKEZİ

Roser Şifa Terapi Merkezi © 2018